Merhaba sevgili okurlarımız. Yine yeni bir başlık ve konu ile sizlerleyiz.
Önceki yazılarımız da belirttiğimiz gibi şuanda 65 günlükken sahiplendiğimiz ve 8 aylık olan bir kediye sahibiz. Yaşadıklarımızı deneyimlerimizi bu platformdan sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz. Kedilerde nihayetinde canlı varlıklar. Onlarında hastalıkları iyi günleri kötü günleri olabiliyor. Bizlerde kedimizle iyi zamanlarımız olsa da maalesef hastalık gibi zamanlarımızda oluyor. İşte bunlardan biride kedimizde yaşadığımız gıda alerjisi sorunu.
KEDİLERDE ALERJİ VE BELİRTİLERİ
Alerjisi olan bir kedinin bağışıklık sistemi bazı maddelere karşı aşırı duyarlı hale gelir ve onları tehlikeli olarak tanımlamaya başlar. Bu maddeler veya alerjenler çoğu ortamda yaygın ve çoğu hayvan için zararsız olsa da, alerjisi olan bir kedinin bunlara tepkisi aşırı olacaktır. Vücudu bu maddelerden kurtulmaya çalışırken, çeşitli belirtiler gösterebilir.
Hapşırma, hırıltılı soluma, öksürme (kedinin astımı varsa)
Kaşıntılı cilt, artan kaşınma
Kaşıntılı, akan gözler
Kaşıntılı sırt veya kuyruk dibi (en sık pire alerjilerinde görülür)
Kulakta kaşınma ve kulak enfeksiyonları
Kusma
İshal
İltihaplı bir boğazın neden olduğu horlama
Pati çiğneme, şişmiş patiler
KEDİLER YİYECEKLERE ALERJİK OLABİLİR Mİ?
Evet kedilerde gıda alerjisi olabilir. Bizim kedimize tavuk alerjisi teşhisi konduğu gibi. Yediklerine alerjisi olan kediler genellikle başlarını ve boyunlarını kaşır. Ayrıca ishal ve kusma gibi problemler de yaşayabilir. Gıda alerjisi her yaşta ki kedide ortaya çıkabilir.
Peki bizim bu yaşadığımız süreçte olaylar nasıl gelişti? bizler ve kedimiz neler yaşadı? ve nasıl atlattık?
Kedimizi sahiplenmemizle birlikte veterinere giderek muayene, iç dış parazit uygulamaları ve aşı planlamamızı yaptırdık. Veteriner hekimimiz kullandığımız mamayı sordu. Sahiplendiğimiz yerde tavuk içerikli yavru kedi maması ile beslendiğini ve bizimde aynı mamadan tedarik ettiğimizi ve kullanacağımızı belirttik. Veterinerimiz bu mamayla devam edebileceğimizi iyi bir mama olduğunu söyledi.
Kedimizi sahiplendiğimizde henüz 65 günlüktü ve bariz bir baş ve boyun bölgesi kaşıntısı vardı. Kedimiz yavru olduğu için evde kaybolmaması ve bulabilmek adına çanı olan bir tasma takıyorduk. Kaşıntıların sebebini tasmaya yoruyorduk ailecek. Kaşınmaların azalması bir yana sanki gün geçtikçe artıyordu. Hatta sol gözünde yaşarma ve kısılma başlamıştı gözünü açamıyor, ışığa bakamıyordu. Bir sabah kalktığımızda sol kulak iç kısmına doğru kaşınmaya bağlı deride kızarıklık, çizik ve kan gördük. Bunun üzerine vakit geçirmeden veteriner kliniğine gittik.
Veteriner hekimimiz ilk gözle yaptığı muayenede kulak uyuzundan şüphelendi. Otoskop ile yaptığı kulak içi muayenesinde bir sıkıntının olmadığı kullandığımız mamanın tavuklu olması sebebiyle kedimizin gıda tavuğa karşı alerjisi olabileceğini söyledi. Kedimizin mamasını tavuk içeriği olmayan bir mamayla değiştirip süreci takip edeceklerini söyledi. Mama olarak bir markanın tavuk içeriği olmayan balıklı yavru kedi mamasını önerdi, alerji antihistaminik ilaç yazdı bir hafta sonra muayeneye gelmemizi söyledi. Bizim yeni mama ve ilaç kullanımımızla birlikte kaşınmalar azaldı. Yaklaşık 1 ay boyunca balıklı mama ve rutin haftalık muayenelerimiz devam etti.
Bir ay sonra veteriner hekimimiz muayene sonrası kedimizin iyi yönde gelişme gösterdiğini söyleyerek farklı bir marka yavru kedi mamasını kullanmamızı önerdi. Veterinerimizin önerdiği mamanın içinde de kümes hayvanları kanatlı proteini bulunmaktaydı. Kedimiz yeni mamaya geçişle birlikte kaşınmalar gözde yaşarma, akıntı, kızarıklık, kulak bölgesi ve kaş üstlerinde kaşınmaya bağlı tüy dökülmeleri, ciltte ve çene altında yaralar çıktı. Fakat tablo öncekine göre daha da kötüye gidiyordu.
Tekrar Muayeneye gittiğimizde veterinerimiz kortizon iğnesi ve kaşınmaya bağlı kulak içi kanamaları oluştuğu için kulak içi enfeksiyonu önleme adına damla verdi. Verilen ilacı kullanmaya başladık, Tablo iyi yönde seyretse de veteriner kontrolleri ve tedavi sürecine rağmen kaşıntılar devam ediyordu.
Yaklaşık 2 ay kadar süren mama değişim ve tedavi süreci sonunda içeriğinde tavuk, kanatlı proteini olan mamaların alerji yaptığı kesinleşti. Artık kullanacağımız mama içeriğinde tavuk proteini ve yağları olmamalıydı. Şu anda bir markanın içeriğinde hiç tavuk ve kümes hayvanı proteini olmayan morina balığı, karides, balkabağı ve kavunlu yavru kedi mamasına geçiş yaptık. Yaklaşık bir haftalık süreç içerisinde kaşınmalarda azalma olduğunu gözlemledik. Halen aynı mamaya devam ediyoruz ve kedimizdeki problemler düzeldi. Baş, boyun, kaşıntıları gitti ve dökülen tüyler tekrar çıktı.
Kısacası Kedinizin tavuğa özellikle alerjisi olduğunu biliyorsanız, onu tavuk proteini veya yağı içeren ürünlerle beslemekten kaçınmalısınız. Ayrıca piyasada bulunan kedi mamalarının çoğunun içinde tavuk kanatlı kümes hayvanı katkıları maalesef var. Alerjisi olan kedilerde mama seçerken içeriğine dikkat edilmeli.
KEDİLERİN NELERE ALERJİSİ OLUR?
Aşağıdaki maddeler, bunlara hassas kedilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir:
Ağaç, çimen, ot, küf, pas ve polen tozları
Gıda
Pireler ve pire kontrol ürünleri
Reçeteli ilaçlar
Parfümler
Temizlik ürünleri
Sigara dumanı
Kumaşlar
Kauçuk ve plastik malzemeler
KEDİMİN ALERJİSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM NE YAPMALIYIM?
Veteriner hekiminizi ziyaret edin. Sizden tam bir öykü alıp, kedinizi muayene ettikten sonra, hekiminiz kedinizin alerjik reaksiyonunun kaynağını belirleyebilir. Belirleyemezse, alerjik reaksiyona neyin neden olduğunu bulmak için cilt testi, kan tahlili yapabilir veya özel bir eliminasyon diyeti önerecektir. Genellikle test uygulamasına gidilmeyip eliminasyon diyeti öneriliyor. Kedi ve sahipleri için zorlu bir süreç oluyor.
Eliminasyon diyeti kediyi 4 -12 hafta boyunca reçeteli bir mama veya hidrolize bir protein diyeti ile beslemektir. Bu diyet, alerjiye neden olabilecek potansiyel bileşenleri içermeyecek ve kedinizin daha önce maruz kalmadığı bileşenlere sahip olacaktır. Kediniz, alerji belirtileri geçene kadar diyet sürer, bu sırada hangilerinin alerjik reaksiyona neden olabileceğini görmek için eski yiyecekleri yeniden verilmeye başlanır. Diyetin sonucuna göre de veteriner hekiminizce teşhis kesinleşip kullanılacak mama belirlenir.
Yukarıda da belirttiğim gibi süreç kedi ve sahibi açısından zorlu ve yıpratıcı bir süreç olabiliyor. Burada özellikle ilaç ismi yazmaktan kaçınıyorum. Çünkü kullanılan ilaçlar ve tedavi süreci veteriner hekim kontrolünde olmalı. Nasıl ki bir ilaç tüm hastalarda aynı etkiyi göstermiyorsa kediler içinde bu durum aynı. Bizim burada bunu paylaşmamız tedavi ilaç ve yöntemi anlatmak değil. Kedilerde de böyle bir rahatsızlığın olabileceğine dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak.
Alerjisi olan kediler için ilaçlar var mı? elbette kediler de alerjiyi kontrol için kullanılan antihistaminik, kortizon ve steroid gibi ilaçlar, cilt enfeksiyonunu önlemeye yarayan şampuanlar, ciltteki kaşıntıyı önlemeye yarayan spreyler ve yağ asidi gibi takviyeler mevcut. Ama dediğimiz gibi tüm bunların kullanımı veteriner hekiminiz gözetiminde olmalı.
Son söz olarak Veteriner hekim tarafından reçete edilmedikçe kedinize asla ilaç vermeyin!
Yazımıza burada son verirken sizlerde bu gibi durumlar yaşadıysanız bizimle paylaşın. İyilikle, sağlıkla ve kediyle kalın.
Kedilerle ilgili diğer yazılarımızı da okuyabilirsiniz. Kedili Hayat Yavru Kedi Evde İlk Günü
Comentários