2020 Liselere Geçiş Sistemi sınavı sonuçları, anne ve babası yüksek öğrenim seviyesine sahip öğrenciler ile ebeveynleri ilkokul mezunu olanlar arasındaki başarı farkını gösterdi. İki grup öğrenci arasındaki puan farkı 120 oldu. Yani anne babanın eğitim düzeyi, öğrencinin akademik başarısını belirlemede bir kriter. Yapılan tüm araştırmalar sosyoekonomik durumun akademik başarıda etkili olduğunu doğrular nitelikte.
Bu yıl 8. sınıfta okuyan 1 milyon 671 bin 337 öğrenciden 1 milyon 472 bin 88’i sınava katıldı. Yani öğrencilerin %88.08’i sınava girdi. 2019’da sınava katılan öğrenci sayısının 1 milyon 29 bin 555 olduğu dikkate alınırsa 2020’de öğrenci sayısı önceki yıla göre %43 arttı.
SOSYOEKONOMİK DÜZEY BELİRLEYİCİ OLUYOR
Sınav sonuçları incelendiğinde ise anne babanın eğitim düzeyinin öğrencinin başarısında etkili olduğu görülüyor. Eğitim düzeyine göre öğrenciler arasında 120 puanlık bir fark oluşuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 LGS için Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisi sınavla ilgili istatistiki bilgileri içeriyor. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’in başkanlığında hazırlanan raporda öğrencilerin sınav performanslarındaki değişiklikler anne ve babalarının eğitim düzeylerine göre incelendi.
Öğrencilerin anne ve babalarının eğitim düzeyleri ilkokul, ortaokul, lise, yüksekokul, 3 yıllık eğitim enstitüsü, lisans ve lisansüstü olmak üzere yedi kategoride sınıflandırıldı ve buna göre öğrencilerin sınav puanı ortalamalarına bakıldı.
Sonuçta annenin ve babanın eğitim düzeyi arttıkça öğrencilerin de ortalamalarının yükseldiği fark edildi. Anne ve babanın eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin ise ortalamalarının ve puanlarının daha düşük olduğu gözlendi.
İki yıldır Milli Eğitim Bakanlığının LGS Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporu'nda paylaşılmayan iki veri var.
Bunlardan ilki, birincilerin kaçının özel kaçının devlet okulu öğrencisi olduğu. Bu yıl 42 ilden 181 öğrenci tam puan aldı. Bu öğrencilerin kaç tanesi devlet okulunda öğrenim görüyor?
Paylaşılmayan ikinci veri ise özel okul ile devlet okulları öğrencileri arasındaki puan farkı. 2018’de bu puan farkı 82 olarak açıklanmıştı.
BİRİNCİ SAYISI KAÇ OLDU?
Gelin sonuçlara bakalım.
Önce tam yapan öğrenci sayılarına baktığımızda ilk yıl 18, ikinci yıl 565 öğrenci tam yaptı. 2020 yılında ise bu sayı 181 oldu.
TESTLERİN YAPILMA ORTALAMALARI NEDİR?
Testlerin yapılma ortalamaları ise aşağıdaki şekilde:
Türkçe: 2020 yılında bu testin ortalaması 10 iken 2019 yılında bu sayı 11.75, 2018 yılında ise bu sayı 12.55 idi.
Matematik: 2020 yılında testin ortalaması 4.89, 2019 yılında 5.04, 2018 yılında ise 4.95
Fen Bilimleri: 2020 ortalaması 10.21, 2019 yılı ortalaması 9.97, 2018 yılı ortalaması 9.22
T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük: 2020 yılı ortalaması 5.05, 2019 yılı ortalaması 6.88, 2018 yılı ortalaması ise 7.40
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 2020 yılı ortalaması 6.39, 2019 yılı ortalaması 6.83, 2018 yılı ortalaması 8.40
Yabancı Dil: 2020 yılı ortalaması 3.53, 2019 yılı ortalaması 4.65, 2018 yılı ortalaması 5.14.
KIZLAR MI ERKEKLER Mİ DAHA BAŞARILI?
Raporda kız ve erkek öğrencilerin başarı oranları da incelendi. Buna göre kız öğrenciler matematik dışında diğer testlerde daha fazla doğru ortalamasına sahip. 2020 LGS’nin öğrencileri en zorlayan ve başarısız oldukları test olan matematikte erkek öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalaması 4.92, kız öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalaması 4.86. Kız ve erkek öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalaması açısından en yakın olduğu test 20 soruluk Matematik.
İki cinsiyet arasındaki en büyük fark Türkçe’de görünüyor. 20 soruluk Türkçe’de kız öğrencilerin ortalaması 10.77, erkeklerin 9.25.
Türkçe, Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Yabancı Dil alt testlerinde de kız öğrenciler erkek öğrencilere göre daha yüksek doğru cevap sayısı ortalamasına sahip.
Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamış olduğu kendi raporunda 2018 den 2020 ye gelene dek testlerin yapılma ortalamalarının düşme grafiği çizmesi ne anlama geliyor?
Başarılı öğrenciler eğitim düzeyi ve sosyoekonomik seviyesi yüksek, özel eğitim kurumlarında eğitim gören ailelerin çocukları.
Her seferinde fırsat eşitliğinden bahseden eğitim camiasının önlerinde bu rapor duruyor. Ekonomik geliri düşük olan aileler ve öğrencilerin aleyhine işleyen bu tabloda acaba çözüm ne? Tercihleri doğrultusunda yerleşemeyen öğrenciler ekonomik durumu iyiyse özel eğitim kurumuna maddi durumu kötüyse açık liseye mi gitmeli?
Okunulan okul, sosyoekonomik düzey ve ailenin eğitimi kadar başarılısın.
Not: Yazı Milli Eğitim Bakanlığının hazırlamış olduğu LGS için Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisi 13 adlı yayından derlemedir. Rapora buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Commenti