Ailemizde yaşanan bazı sağlık sorunları nedeniyle kısa bir süreliğine yazılarımıza ara vermiş olsak da bugün yeni bir "Ne Okuyoruz" yazısıyla sizlerle birlikteyim. Belki ilerleyen günlerde bloga ara vermemize sebep olan bu sorunlarla ilgili bir yazı gelir. Kim bilebilir?
Şimdi gelin, yazımıza geçelim.
Manga, Japonların çizgi romanlar için kullandıkları sözcüktür ve anime çizim sanatıyla çizilirler. Ayrıca diğer kitapların ve çizgi romanların aksine sağdan sola doğru okunurlar.
Bu özellikleri ile mangalar, ilk duyduğum andan itibaren bana oldukça ilgi çekici gelmiş ve bununla beraber kitap tutkunu olan herkesin de en azından bir mangayı okuması gerektiğini düşündürmüştü. İlk manga kitabım olan Tokyo Gûl'ü satın alıp okuduğumda da kendimi çok heyecanlı ve mutlu hissetmiştim. Bu yazımda da Tokyo Gûl-1'in içeriğinden ve kitapla ilgili diğer detaylardan bahsedeceğim.
Bu manga serisinin yazar ve çizeri Sui İşida'dır. Çevirisini ise Hümeyra Özcan yapmıştır. Gerekli Şeyler Yayıncılık'tan ilk baskısı Kasım 2015'te çıkmıştır. Tokyo Gûl, toplamda 14 ciltten oluşan bir seridir. Ayrıca bu manga koleksiyonu Türkçeye çevrilmesine karşın yaratıcısının isteğine ve orijinaline sadık kalarak önceden de belirttiğim gibi sağdan sola doğru basılmıştır.
Tokyo'da bir umutsuzluk saklanmaktadır ve insanlar onları "gûl" diye çağırmaktadır. Gûller, insanlara çok benzeyen varlıklar olmakla beraber beslenme tarzları insanlarınkinden oldukça farklıdır. Onlar ancak ceset yiyerek hayatlarına devam edebilirler ve insanların yediği yemekler onlara mide bulandırıcı gelmektedir.
Tokyodaki insanlar da kimin gûl olup olmadığını bilemediği için Tokyo'ya da tam bir umutsuzluk ve güvensizlik havası hakimdir.
Kamii Üniversitesi Japon Dili ve Edebiyatı 1.sınıf öğrencisi olan Ken Kaneki'nin bu huzursuz ortamda saldırıya uğramasıyla hayatı alt üst olur. Beklemediği insanlar gûl çıkarken kendisi de hiç beklemeyeceği durumların içinde sıkışıp kalmıştır. Kendini iki dünyaya da ait hissetmemenin derin ıstırabını çektiği gibi yaşamak için de çeşitli yollar aramaktadır.
İki dünya arasında sıkışıp kalmayı ve çaresizliği en derin şekilde hisseden Ken, bu duruma tam olarak nasıl düşmüştür ve ne yapacaktır? Yaşamak için yeni bir yol keşfedebilecek midir? En yakınları için Ken, artık bir tehdit midir?
Sürükleyici olay örgüsü ve başarılı çizimleriyle kitap okumayı sevenler için bir solukta okunabilecek bir kitapken okumayı çok sevmeyenler için de güzel bir başlangıç kitabı niteliğindedir. Keyifli okumalar!
Comentarios