"Marjane Satrapi'nin Persepolis adlı öz yaşam öyküsü okunduktan sonra toplumsal cinsiyet üzerine bir yazı oluşturun." konulu ödevim için yazdığım yazı şimdi sizlerle. Keyifli okumalar!
İnsanlar dünyaya geldikleri andan itibaren topluluk oluşturarak bir arada yaşama eğiliminde bulunurlar ve sonuçta birlikte yaşarlar. İnsanlar, beraber yaşamanın doğal bir sonucu olarak birtakım sınıflandırmalar yapmaktadırlar. İnsanlar ve toplumlar; birbirlerini tanımak, tanımlamak ve anlamlandırmak için bu sınıflandırmaları yaparlar.
İnsanların yaptığı farklı sınıflandırmalardan biri de toplumsal cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyete toplumlar tarafından manevi değerler de katılarak tanımlanır. Toplumsal cinsiyet; kadını ve erkeği toplumun belirlediği, kadın ve erkek rolleri ile birleştirmektir.
Kadın ve erkeğin toplum tarafından belirlenen roller ile birleştirilmesi sonucu bazı problemler oluşur. Oluşan problemlerin kadınlara ve erkeklere yansımaları farklı şekillerde ve farklı boyutlarda olmaktadır. Herhangi bir davranış kadın için sorun olurken erkek için sorun olmaz ya da tam tersi olarak erkek için sorun olurken kadın için sorun olmaz.
Yapılan davranışın kadın veya erkek için uygunluğu toplum tarafından belirlenir. Eğer davranışı sergileyen birey kadın ise ve sergilenen davranış, toplumun “kadın” algısına uyuyorsa topluma göre sergilenen davranış doğru bir davranıştır. Ancak sergilenen davranış toplumun “kadın” algısına uymuyorsa topluma göre yanlış bir davranıştır.
Toplumun “kadın” algısına uyan kadın bireyler, toplum tarafından kabul görür. Toplumun “kadın” algısına uymayan kadın bireyler ise toplum tarafından kabul görmez ve dışlanır. Toplumun “kadın” algısına uygun davranmayan kadın bireylerin toplumda gösterdiği faaliyetler engellenmeye çalışılır. Söz edilen engelleme farklı şekillerde ve farklı alanlarda kadın bireylere uygulanır.
Bahsi geçen bütün durumlar edebiyatta da kendine yer edinmiştir. Yer edinen önemli bir eser de Marjane Satrapi’nin yazdığı Persepolis eseridir. Persepolis, İran’da şah yönetimi altında yaşayan daha sonrasında ise şah yönetiminin düşerek yerine farklı bir iktidarın geçmesini ve bu süreçte yaşanan olayları Marjane’nin gözünden anlatan otobiyografik özellik içeren bir eserdir. Bu yazıda ise eğitim ve dinin toplumsal cinsiyette kadın rolü üzerine etkisi ve Persepolis eserindeki yansımaları incelenecektir.
İnsanların yeni şeyler öğrenerek kendilerine değer katmalarına eğitim denir. Eğitim, üretken ve modern bireylerin yetişmesi için önemlidir. Eğitimin bireyin yaşamını sürdürme, kendini geliştirme, toplumun bir üyesi olma ve toplumla uyum içinde yaşama gereksinimlerini karşılama yönünde önemli bir payı vardır.
Oluşan bu durum her bireyin eğitim hakkını meydana getirmektedir. Her bireyin eğitim hakkının korunabilmesi için çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu düzenlemeler yetersiz kalmaktadır.
Bireyler eğitim haklarını kullanırken toplumda bazı problemler oluşmaktadır. Kadın ve erkek bireyler eğitim haklarından her zaman eşit şekilde yararlanamamaktadır. Eğitimdeki toplumsal cinsiyetten olumsuz olarak etkilenen en çok kadın bireylerdir. Olumsuz etkilenmenin sebebi ise toplumdaki “kadın” algısıdır.
Birçok toplumda kadının eğitim hayatında olması toplum tarafından kabul görmemektedir. Bunun yerine toplumda kadının ev hayatında yer alması kabul görür. Bu durumu aşmak eğitim seviyesinin arttırılması ile giderilir. Anlatılan durumun Persepolis eserinde de yansıması mevcuttur. Marjane’nin kendini geliştirme çabası, eğitime ve kitap okumaya olan ilgisi dikkat çekmektedir.
“…sonra fark ettim ki hiçbir şeyi anladığım yoktu. Ve okuyabildiğim kadar kitap okudum...”
cümleleri de bu ifadeyi destekler niteliktedir.
Ayrıca Marjane’nin eğitim hayatını ailesi de oldukça fazla desteklemektedir. Ailesi, Marjane’nin eğitim almasını sağlamak için onu Avusturya’ya gönderirler. Marjane ilerleyen süreçte İran ve Fransa’da üniversiteye gider. Öyle ki ailesi Marjane’nin eğitimi için evliliğini geciktirmesini ister. Sonuç olarak da Marjane toplumsal cinsiyetteki kadın rolünün dışına çıkarak yeni bir kadın misyonu üstlenmeyi başarır.
Din, bireylerin ve toplumun yaşamında kendisini fazlaca hissettiren inanıştır. Din, insanların davranışlarını etkileyen bir olgudur. Din içinde bulunduğu topluluklara göre değişkenlik göstermektedir. Dinin önemli sosyal işlevleri vardır.
Bunlardan biri de o dine inanan kişilerin dünya hakkındaki tutumlarını ve davranışlarını belirleyerek bir zihniyet ve ideoloji kazandırmaktır. Yani din, o dine inanan kişilere belirli bir dünya görüşü vermektedir.
Dinin insanlar tarafından algılanışı ve uygulanışı farklı olmaktadır. Dinin insanlar tarafında farklı anlaşılması ve uygulanması bazı problemlere yol açmaktadır. Bu problemlerden biri de dinin kadına ve erkeğe belirlediği rollerin yanlış anlaşılarak ve yanlış uygulanarak toplumsal cinsiyete etki etmesidir.
Bazı ülkelerde kadınların siyah çarşaf giymesi ve başörtüsü takması zorunlu tutulurken erkekler istedikleri gibi giyinebilmektedir. Anlatılan durumun Persepolis eserinde de yansıması bulunmaktadır.
Marjane, kadınların başörtüsü taktıklarını, çarşaf giydiklerini ve bunun zorunlu tutulduğunu belirtmektedir. Fakat erkeklerde böyle bir zorunluluğun olmadığını dile getirerek dinin toplumsal cinsiyet üzerindeki etkisine vurgu yapmaktadır. En son gelen peygamber de dahil olmak üzere bütün peygamberler erkektir. Bu duruma karşılık olarak Marjane’nin kendisini peygamber zannetmesi peygamberlerin erkek olmasına yapılan bir atıftır.
Toplumda erkeklere yüklenen özellikler nedeniyle toplumda “Tanrı Baba” algısı oluşmuştur. “Tanrı Baba” algısının oluşmasındaki en büyük etken yine toplumsal cinsiyettir. Toplumların genelinde olan “Tanrı Baba” anlayışına Persepolis eserinde de değinilmiştir. Marjane, küçüklüğünde Tanrı ile konuştuğunu düşündüğünde Tanrı’ya “Tanrı Baba” demektedir. Marjane’nin söylediğinden de anlaşıldığı üzere “Tanrı” kadın değil, erkektir. Bu durum toplumların genelinde de olan “Tanrı Baba” anlayışına ve toplumsal cinsiyete yapılan bir başka atıftır.
Aktarılan durumlar ve verilen örnekler doğrultusunda eğitim ve din unsurlarının toplumsal cinsiyete göre Marjane’nin üzerindeki etkileri görülmüştür. Eğitim gören Marjane, toplumsal cinsiyetteki “kadın” kalıbının dışına çıkarak kendisini geliştirme eğiliminde bulunmuştur.
Marjane kendisini geliştirdiğinde ise kadının daha farklı şeyler yapabileceğini görmüştür. Marjane yine dine göre olan toplumsal cinsiyet kalıbının dışına çıkmıştır. Eğitimin ve dinin toplumsal cinsiyetteki kadın rolü üzerindeki etkileri Persepolis eseri aracılığıyla ile gün yüzüne çıkarılmıştır.
Yazım burada bitiyor. Konuyla ilgili düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!
Comments